Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ersun Yanal bugüne kadar kendisine yapılan her türlü teklifi kulübüne yönelttiğini söyledi. Yanal, "Bazı teklifler alıyorum. Ben kimseye 'bana teklif yapın' demiyorum. Herkese söylüyorum, benim kontratım var. Kontratımın muhatabı da kontratımın olduğu kulübüm. Gelen tekliflerin hiçbiri de zaten gerçekleşmedi. Bu gelişmeler karşısında yapacak bir şeyim yok. Takımımdan memnunum" diye konuştu.
TECRÜBELİ teknik adam "Camialar içerisinde olan teklifleri kurallar çerçevesinde değerlendirip, dünyaya uyan bir tarza bürünmemiz gerekiyor. Mukavelenin olduğu dönemde bırakıp gitmek gibi bir şey söz konusu olmaz. Zaten kurallar buna izin vermez" yorumunu yaptı. Milli takımın ayrı bir konu olduğuna dikkat çeken Ersun Yanal, "Bu ülkenin meselesi. Kulüpler üstü bir yapı" ifadesini kullandı.
"BEN DAHA ÅžANSLIYIM"
Türk futbolunun gelişmesinde antrenörlerin lokomotif görevi yaptığını ifade eden Yanal, ''Türk Milli Takımı'nın Dünya üçüncüsü olmasında Türk antrenörlerinin ve kulüplerin çok önemli katkıları var. Ben kendimi diğer antrenörlere göre şanslı sayıyorum. Türkiye'nin tesis, yönetim, altyapı ve diğer olanaklarıyla örnek gösterilen bir kulübünde çalışıyorum. Türkiye'de örnek kulüp sayısını artırmamız gerekiyor. Şu anda Avrupa Birliği'ne girme sürecinde UEFA zorluyor diye profesyonel kulüpler hem kurum hem de tesis olarak kendilerini yeniliyorlar. Bunları Fransa, Almanya, İtalya, İspanya gibi yıllar önce çözmeliydik. Ülkenin spor politikası değişiyor. Sponsorluk yasasının da spora önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.''
''AHMED HASSAN DEVAMLI OYNAMAK Ä°STEYEN BÄ°RÄ°''
Yanal ''11 Altın Adam Yarışması''nın jüri toplantısında diğer konulara da değinerek, geçen yıl Beşiktaş'a transfer olan Ahmed Hassan ve Okan Koç hakkında kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Yanal bu konuda;
''Ahmed Hassan'ı tanımak gerek. O çok hırslı ve devamlı oynamak isteyen biri. Az sakatlanıyor ve devamlılığı yüksek bir oyuncu. Oyunun herhangi bir anında birdenbire hiç beklemediğiniz pozisyonlara girebilir. Ben beğeniyordum. Okan Koç ise henüz çok genç. Biraz daha pişmesi gerekirdi. Ancak İstanbul'un çekim gücüne kapıldı'' diye konuştu.
-VALENCIA MAÇLARI-
Yanal toplantıda Valencia ile yaptıkları UEFA Kupası maçları hakkında da şöyle konuştu:
''Bu maça çok iyi motive olduk. İlk maçı 1-0 yerine 2-0 kazansaydık, bu maç farklı olurdu. Bu bizim dezavantajımız oldu. Valencia, Avrupa'nın en iyi oynayan takımı. Takım oyunu oynuyorlar. Youla'yı çok iyi kontrol ettiler. Takımdaki futbolcular gelecek yıllarda Avrupa'nın yıldızları olacak kapasitedeler.''
Valencia ile yapılan rövanş maçında yenen 2 golde de El Saka'nın hatasının olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine de Yanal, ''Kesinlikle böyle birşey yok. Sonuçta onların sahip olduğu futbolcu kalitesi çok yüksek. Kadromuz onlara göre çok kısıtlı. Elbette ki bunlar bahane değil. Ancak bu tür takımlarla başabaş mücadele edebilmemiz için bizim de artık yüksek değere sahip oyunculara, yeni bir jenerasyona ihtiyacımız var'' dedi.
''AVRUPALI MESLEKTAÅžLARIMIZLA YARIÅžMALIYIZ''
"TÜFAD" Toplantısında da antrenörlere öğütler veren Yanal, kendilerini her konuda yenilemeleri gerektiğini belirterek şöyle dedi; ''Türk futbolcusu ve antrenörü gerçekten çok zeki ve heyecanlıdır. Ayrıca, kulüplerde bütün sorumluluk antrenörlerindir. Bize bu kadar yetki verildiğine göre, bizden istenen ve beklenen çok şeyler olduğunu da farketmeliyiz. 25 yaşında çok genç bir antrenör olarak göreve başladım. Çok çalıştım. Teknolojiyi çok iyi kullandım. Ekibimi iyi belirledim. Halen eksiklerimin olduğuna inanıyorum. Bu nedenle Türk antrenörlerinin mutlaka yeni projeler üretmeleri gerekir. Aksi halde (bana bir takım versinler onları uçurayım) düşüncesinde başarılı olunmaz. Yugoslavlar bir dönemde futbolun misyonerliğini üstlendiler. Afrika'dan, Asya'ya, ABD'den Avustralya'ya kadar Yugoslav uyruklu futbolcu ve antrenör görmek mümkündü. Neden, aynı misyonerliği Türk antrenörleri üstlenmesin?''
'GEÇMİŞTE SOKAKTAN DAHA ÇOK FUTBOLCU ÇIKARDI''
Geçmiş yıllarda çocukların oyuna daha çok zaman ayırdıklarını ve sokaklarda futbolcu sayısında patlamalar yaşandığını hatırlatan Yanal, eğitim sisteminin yanlışlığına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Benim de çocuklarım var. Ben de onları (önce Anadolu lisesini, sonra da üniversiteyi kazanacaksınız) şeklinde şartlandırıyorum. Sonra da eğitici olarak bunu yanlış yaptığımı düşünüyorum. Avrupa'da ana okullarında bile spor dersi verilmektedir. Toplum olarak, günlük yaşamımızda spor alışkanlığı olmadığı gibi, spor organizasyonunu izleme gibi alışkanlığımız da yok.''
Bu toplantı sonrası, TÜFAD Adana Şube Başkanı Ali Hoşfikirer, Yanal'a plaket verdi.
Ä°smet TONGO
DiÄŸer Kaynaklar : www.ajansspor.com
Kaynak : www.milliyet.com.tr
Önceki Haber
Sonraki Haber
25 Nisan | |
2016: Gaziantepspor (D) 3-1 | |
2014: Bursaspor 1-0 | |
2004: Denizlispor (D) 2-1 | |
1999: Antalyaspor (D) 1-1 | |
1987: Sarıyer 0-0 | |
1982: Ceyhanspor 3-1 | |
1976: Hatayspor (D) 1-2 | |
1971: Afyonspor (D) 0-0 | |
1970: Altınordu 2-0 | |
1965: Fenerbahçe (D) 1-5 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |