Gezin Oyman'ın Sabah Ankara'daki Gezin-ti köşesindeki Mesut Bakkal röportajı.
Mesut Bakkal herkesin merakla beklediği soruyu cevaplarken tavrı çok netti. "Bülent Korkmaz kompleksim yok" demekle bu işleri çoktan aşmış görüntüsü verdi. Yıllarca 'ikinci adam' olarak görev yapmış. Sonra İlhan Cavcav gibi 'seçici' bir spor adamının gözüne girmiş. İşte bu fırsatı şu ana kadar iyi kullandığını söylüyor, Bakkal hoca... Bir de yıllarca yardımcılığını yaptığı Ersun Yanal'dan bahsederken, "kendisine çok şeyler borçluyum" diyebilecek kadar da vefalı... Hedefimini çok yüksek tutmuş hoca... "Gidebildiğim kadar" diyor.
-Enteresan bir soyadınız var. Bakkal soyadı nereden geliyor?
Dedem köyde bakkalmış. O'na bakkal Mustafa derlermiş. Soyadı kanunundan sonra bizimkiler Bakkal soyadını almışlar.
-Kaç çocuğunuz var?
İki kızım var. Biri TED kolejinde lise birinci sınıfa gidiyor, diğeri yine TED koleji beşinci sınıf öğrencisi.
-Mesut Bakkal'ın hedeflerinde neler var?
Düzeyli bir teknik direktör olmak ve bu düzeyi bozmadan gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum. İstikrarlı bir şekilde bu mesleği yapmayı düşünüyorum. Her sene biraz daha başarıyı yakalamak istiyorum. Ama hayat şartları bizi nerelere ve hangi takımlara götürür bilemem.
-Mesut Bakkal bu günlere nasıl geldi?
Bugünlere çok zor geldim diyebilirim. Yaklaşık 10 yılın 8 yılında Ersun Yanal'la çalıştım. 1995 yılında antrenörlüğe başladım. Denizlispor'un altyapısında 3 yıl görev yaptıktan sonra Ersun Yanal'la birlikte 2. Lig'de çalışmaya başladık. O yıl şampiyon olduk. Süper Lig'de iki yıl Ankaragücü ve iki yıl da Gençlerbirliği'nde beraberdik. Yardımcı antrenör olarak A Milli takıma gittikten bir yıl sonra da ayrılmaya karar verdim.
-İlhan Cavcav sizde ne gördü ki antrenörken teknik direktörlük görevi verdi?
Uzun bir süre bu işe emek verdim. Ben bu görevi hakettiğimi düşünüyorum. Kendimi hazır hissettiğim zaman bana bu görevi teklif etti. Böyle bir yerde başlamak benim için şanstı. Bu şansı da şu anda iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Sayın Cavcav çok kıymetli ve değerli bir insan. Başarılı olmamı da çok istiyor. Zannediyorum çalıştığım dönemlerde bende bir ışık görmüştü.
-Herkes "Ersun Yanal'ı Ersun Yanal yapan Mesut Bakkal'dır" diyor, buna ne diyeceksiniz?
Ersun Yanal ile iyi ki uzun yıllar çalışmışım. O, Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi teknik direktörlerden. Türk insanı olarak kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Özellikle altyapıdan yetişen genç tekmik direktörlerimize. Çünkü inanılmaz derecede bir teknik direktör kıyımı var. Ben Ersun Yanal'dan çok şey öğrendim, bunu hiçbir zaman inkar etmedim.
-Bülent Korkmaz sizden daha şöhretli. Hiç 'gölgede' kalırım gibi bir düşünceniz oldu mu?
Bunu hiç düşünmedim. Bülent, Türkiye'de bir idol. Biz Bülent'le Milli takımda beraber çalışıyorduk. O dönemden bu döneme kadar Bülent Korkmaz'ı antrenörlüğe hazırladık. "Sen teknik direktörlük yapacak kapasitedesin" diye hep söylerdik. Bülent'in Gençlerbirliği'ne gelmesinin hem o'na hem de Gençlerbirliği'ne faydası var. En önemlisi de Gençlerbirliği kulübünün Bülent'i kabul etmesi. Bülent, takımda ki oyunculara uzun yıllar nasıl oynadığını anlatsa yeter diye düşündüm.
-Milli takımda başarısız oldunuz mu?
Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Milli takımda güzel bir değişim yaptık. Çok da iyi bir kulüp takımı gibi olduğumuzu düşünüyordum. Ama Türkiye'de olaylar çok ani gelişiyor. Bence A Milli takımın başına gelen bir hocanın en az iki yıl görevini yapması gerekiyor. Ama nedense devamlılık yok. Çok fazla şansız maçlar kaybettiğimizi düşünüyorum.
-Siz Milli takımdaki görevinize devam etseydiniz Avrupa Kupası'na gider miydik?
Çok farklı yendiğimiz bir deplasman maçının sonunda işimize son verildi. Takım olamaya başlamıştık. Herşey iyi gidiyordu. Giderdik veya gidemezdik, ona hiç kimse kesin bir şey söyleyemez. Ama biz %80 gideceğimize inanıyorduk.
-Milli takımımızın aldığı cezayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sonuna kadar yanlış. İstikrarı kulüpler sağlamak zorunda. Ben milli takımda çalıştığımdan beri tüm şehirleri dolaşıyorum ve yönetimlere "Lütfen teknik direktör istikrarını sağlayın" çağrısında bulunuyorum. Türkiye'de teknik direktörlerin işi çok zor. Şu anda ülkemizde inanılmaz bir teknik direktör kıyımı var. Hiç kimse kulüplerin yapılarını, sistemini eleştirmiyor. Herkes 3 maçtan sonra tartışmaya ve eleştirmeye başlıyor. Kulüpler seçimini iyi yapıp, teknik direktörlerini iki yıl bilemedin en az bir yıl çalıştırmaları gerekiyor.
Röportaj: Gezin Oyman
Kaynak : Sabah Ankara Gazetesi
Önceki Haber
Sonraki Haber
28 Nisan | |
2023: Bodrumspor 2-1 | |
2018: Sivasspor (D) 0-1 | |
2007: K. Erciyesspor 1-2 | |
1996: EskiÅŸehirspor (D) 0-2 | |
1968: Galatasaray 2-1 | |
1963: Karşıyaka 4-0 | |
1962: Ä°stanbulspor (D) 4-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |