Futbolda birbirinden ayrılmaz ve birbirine etkileyen üç önemli taraf var. Bunlar; kulüp, taraftar ve medyadır.
Kulüpleri oluşturan öğeler ise Başkan ve yönetim, futbolcular, teknik ve idari kadro ile kulübün fiziksel mekanlarıdır. Ancak ben burada kulübün tarafını Yönetim olarak alıyorum. Çünkü kulübün tesişleşmesini yapan, iyi bir teknik kadro kuran, futbolcular transfer eden veya yetiştiren kulüp yöneticisidir. Tabi ki bunları yapmak büyük bir maddi güce dayanmaktadır. Onun için kulübün finansman işini iyi yöneten, kaynakları rantabl kullanan ve takımı sürekli başarıya koşturan yönetimlerde iyi yönetimlerdir.
Üçgenin ikinci ayağını oluşturan taraftarlar; ya çocukluktan büyüklerini örnek alarak, ya hemşehrilik duygusu ile ya da (en çok) medyanın etkisi ile bir kulübün taraftarı olurlar.
Üçgenin üçüncü ayağı olan medya ise bana göre iki ana nedenle oluşur. Birincisi (ki haklılık payı çok yüksektir) reyting kaygısı, yani görsel ve yazılı basını ne kadar büyük kitleler okuyor ve izliyorsa doğal olarak o kesime daha çok yer ayırır. İkincisi, benim etik bulmadığım taraftarlık duygusu ile. Yani bazı gazeteciler ve yorumcular gazetecilik ve tarafsızlık ilkeleri ile değil de taraftarı olduğu takımları taraflı bir gözle yazar ve yorumlarlar. Bu da doğru ve tarafsız bir spor kamuoyu oluşmasını engeller.
Şimdi üçgene bakalım; kulüplerin daha büyümesi ve başarılı olması, yönetimlerin başarısı yanında taraftar sayısının fazla olmasına ve medyada daha çok yer almasına bağlı. Taraftar sayısının artması kulüp başarısına ve medyanın ilgisine bağlı. Medyada daha çok yer almak ise kulübün başarısına ve taraftar sayısına yani reytinge bağlı. O zaman üçgenin üç tarafının da aynı arzuda ve çabada olması gerekiyor. Şimdi futbol kulüplerinin bu genel başarı tanımı ışığında biz kendi kulübümüze Gençlerbirliği'ne bakalım.
Bizim kulübümüz Cumhuriyet'le yaşıt, her satırı başarı, centilmenlik ve sportmenlikle dolu bir tarihe sahip. Tesisleri, altyapısı ve taraftarı ile örnek bir kulüptür. Ancak daha büyümemiz ve taraftarın gönlünde yaşayan bir şampiyonluk sevdasının gerçekleşmesi, parlak tarihimize konacak altın bir taç olacaktır. Birçok kişi şampiyon olmak; "Her şeyi çözecek ve büyük kulüp olmamızı sağlayacak mı?" diye sorabilir.
Tabiki olmayacak; bunun sürekli kılınması ancak başarılı ve büyük kulüp olma sevdamızı gerçekleştirecektir. Ancak unutmamak gerekir ki günümüzde futbol büyük bir endüstri olmuştur. Başarılı takımların gelirleri de başarı derecesine göre katlanarak artmaktadır. Gerek ulusal, gerekse uluslararası pastadan daha çok pay almak demektir. Yeter ki hayale kapılmadan, gerçekçi bir şekilde büyük düşünmek gerekir.
Gençlerbirliği olarak bunu başarabilmemiz için yönetim olarak bizler elimizden gelen çabayı daha çok arttıracağız. Ancak taraftarlarımız öncelikle kendileri birlik olup saha desteğini arttıracak, daha sonra taraftar sayısının artması için çaba harcayacak. O zaman medya da bizi görmezden gelemeyecek.
Haydi Gençlerbirliği taraftarları, haydi Ankara'lı futbolseverler; Cumhuriyetimiz'in Başkenti Ankara'yı futbolunda başkenti yapmak için seferberlik ilan edelim. Türk futbolunu tek merkezli İstanbul hegomanyasından kurtaralım. İnanıyorum ki böylece hem Türk futbolunun hem de İstanbul takımlarının Avrupa ve Dünya'da daha başarılı olmasına katkı sağlanacaktır.
Saygılarımla,
Muammer Akyüz
Basın Sözcüsü
Kaynak : Gençlerbirliği Spor Kulübü Aylık Resmi Dergisi
Önceki Haber
Sonraki Haber
27 Nisan | |
2021: Hatayspor (D) 1-3 | |
2013: Trabzonspor (D) 0-2 | |
2012: Kayserispor (D) 3-0 | |
2003: Altay (D) 3-3 | |
2002: Trabzonspor (D) 0-0 | |
1986: Bursaspor (D) 2-2 | |
1980: Konyaspor (D) 0-1 | |
1975: Konya Ä°dmanyurdu (D) 1-1 | |
1974: Beykoz 0-0 | |
1969: Ä°zmirspor (D) 1-1 | |
1963: Ankara Demirspor (D) 3-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |