Gençlerbirliği kalecisi Recep Öztürk, evinin kapılarını Sabah Ankara'ya açtı. Sorularımızı yanıtlayan Öztürk, başarının temelinde mutlu bir aile yaşantısının yattığını söyledi.
Başkan İlhan Cavcav'a akraba olması (kardeşinin damadı) onu hiçbir zaman ayrıcalıklı bir hale getirmedi. Her zaman çalıştı. Bir gün kaleyi koruyacağına inanıyordu. Önemli olan şansı yakalamktı. Gökhan idmana geç gelip Teknik Direktör Mesut Bakkal tarafından kadro dışı bırakılınca şans kapıyı çalmış. Gençlerbirliği'nde kale Recep Öztürk'ün olmuştu. Oynadığı maçlarda kendisine güvenenleri mahçup etmedi. Düzenli bir aile yaşatısı var. Eşi Funda da altı yıl voleybol oynamış. Öztürkler'in evine konuk olduğumuzda sıcak bir yuvada kendimizi bulduk. Sekiz yıldır evli ve iki çocuk sahibi olan Recep-Funda Öztürk sorularımıza içtenlikle yanıt verdi.
-Eşinizle nasıl tanıştınız?
Recep: Ben Tekirdağspor'dan Gençlerbirliği'ne transfer oldum ve Ankara'ya geldim. İki yıl Gençlerbirliği tesislerinde kaldım. Sonra yollarımız kesişti, tanıştık ve anlaştık. Daha sonra Konya'ya transfer oldum. Konya'da 4 yıl kaldım. zaten 2. yılımda da Funda ile evlendik.
-Funda hanım futbolu seviyor musunuz?
Evet, çok seviyorum. Ama futbolcu eşi olmak çok zor. Recep oynasın, oynamasın her maça gidiyorum.
-Recep yenildiği zaman sinirli oluyor mu? Gerginliğini eve yansıtıyor mu?
Funda: Eskiden gerginliğini eve çok yansıtıyordu. Ama şimdi daha az yansıtıyor. Bu, profesyonelleşmesinden kaynaklı olabilir.
Recep: İşimiz çok stresli oluduğu için eve az da olsa yansıyor. Ne kadar stresli olursam olayım, çocuklarımı görünce sakinleşirim.
-Funda hanım size destek veriyor mu?
Recep: Funda futbolu gerçekten çok sever. Ben de eşimi seviyorum. Funda'nın desteğini çok gördüm. İyi günümde de, kötü günümde de hep yanımdaydı. Aile ortamı futbolcu için çok önemli bir unsur.
-Recep kampa gittiğinde kendinizi yalnız hissetmiyor musunuz?
Funda: Kampa gittiklerinde diğer futbolcuların eşleriyle toplanıp birbirimize destek oluyoruz.
-Futbol dışında neler yapıyorsunuz?
Recep: Evde Alp'le playstaiton oynuyoruz. Genelde maç seyrediyoruz. Alp'i sinemaya götürüyoruz.
-Recep maçta darbe yediğinde ne hissediyorsunuz?
Funda: İçimden oh diyorum! (Gülüşmeler) Recep bugüne kadar ciddi bir darbe almadı. Ama küçük darbeler bile alsa üzülüyorum.
-Recep ev işlerinde yardımcı oluyor mu?
Recep: Eve geldikten sonra sadece yemek yerim. Elimden hiç iş gelmez. Beceremem.
Funda: Bana hiç yardımcı olmadığı gibi üstüne üstlük çok da dağınıktır.
-Funda hanım hangi takımı tutuyorsunuz?
Recep nerede oynarsa o takımı tutuyorum.
Röportaj: Melis Köse
Kaynak : Sabah Ankara Gazetesi
Önceki Haber
Sonraki Haber
04 Mayıs | |
2008: Fenerbahçe (D) 2-3 | |
2002: Bursaspor 3-2 | |
1997: Trabzonspor 1-1 | |
1986: Ankaragücü 1-3 | |
1980: Tarsus Ä°dm. Yrd. 2-0 | |
1969: EskiÅŸehirspor (D) 1-2 | |
1968: Vllaznia (D) 0-1 | |
1963: Ä°zmirspor 4-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |