Sponsorluktan çekilme kararı ve Hakan Balta'nın takımdan ayrılması sanki motive etmiş Tarzanları!
Ankara 19 Mayıs Stadında oynanan maç öncesi açıkça belirtmeliyim ki, son hafta Ankaragücü karşısındaki Gençlerbirliği performansı beni biraz umutlandırmıştı. En azından Fuat Çapa'nın iyi sinyaller ilettiğini de yazımda belirtmiştim. Milli maç ve tatil fırsatı ile geçen bu 2 haftalık zaman zarfında neler olacağını merak etmekteydim. Vestel Manisa'nın sponsorluk hadisesi sonrası moral motivasyonu ise her şeye açıktı. Hakan Balta'nın yeri Ferhat Öztorun ile kapatılabilir miydi, sorular cevaplanacaktı.
Gençlerbirliği'nde ilk 11'de Burhan formayı kapmıştı, defansta ise Tolga bana göre sürprizdi. Yıllardır bir türlü istikrarı yakalamayan tecrübeli futbolcunun kırmızı-siyahlılara asla bir katkı yapmayacağı çok açık. Manasız transferlerden kurtulmalıdır futbolumuz. Manisa'da Ferhat yeni isimdi. Giray Bulak'ın defansın göbeğindeki Kalabane ve Drovnik'in önünde Borbiconi ve Umit Bozkurt'un ikisinin birden oynadığı göze çarptı. Borbiconi, bir adım öndeydi. Manisa'da ise Bülent'i görmek, beni o kadar şaşırttı ki!. Geçen sene süresiz kadro dışı bırakılan, adeta kovulan, bir daha Manisa forması giymesi ihtimali gözükmeyen, Türk futbolunda bir kara lekeye imza atan Bülent Ataman, ne tesadüf ki aradan bir sene geçmeden kalesindeydi. Allah akıl fikir versin!
Maç baÅŸladığında istekli GençlerbirliÄŸi ve isteksiz Manisa vardı sahada. Ä°ftarın açıldığı dakikalarda statta ses kesildi sanki. Sanki sahadakiler de bu sessizlikten etkilendiler, pozisyonsuz ama diri bir futbolla dakikalar ilerledi. Nick Carle, dünyanın yolunu gelmesine ve antrenmana yorgun çıkmasına karşın ilk yarıda elinden geleni yapmaktaydı. Mehmet Çakır, son derece hırslıydı. Engin, hocasının direktifi ile sol kanatta kalmıyor, ortaya deplase oluyor, Çakır ve Eren'in o kanatta önünü açıyordu. Manisa'da Holosko, ikinci yarıda yapacağı ÅŸeylerin sinyalini dalga dalga veriyordu. ArkadaÅŸları biraz daha uyumlu olsalar etkisi artabilirdi. Gençlerde Tolga, sarı kartını cebine erkenden alarak defanstaki etkisini iyice yitirmiÅŸti. Manisa, dakikalar ilerledikçe oyuna daha çok ısınmaya ve özellikle Gençler sol kanadından zorlamaya baÅŸlıyordu. Okan yine etkisizdi. Drovnik ve Kalabane'ye “hafif” gelmiÅŸti.
Ä°kinci yarıya Vestel Manisa, çok istekli baÅŸlamıştı. Kerem-Nick Carle deÄŸiÅŸikliÄŸi neyse ama Mehmet Çakır'ın oyundan alınmasını “çakamadım”. Yıldız futbolcu oyundan alınınca adeta diÄŸer futbolcularda moralman bir seviye düşüklük oldu. Bunu tribünden hissetmek mümkündü. Kenardan Giray Bulak'ın hırslandırması ile Manisa, topla daha çok buluÅŸur oldu. Yine GençlerbirliÄŸi sol kanadında yoÄŸunlaÅŸan ataklar, bir türlü meyvesini vermiyordu. Sahadaki bu kısırlığa isyan eden bir adam vardı: FILIP HOLOSKO
Maçın geri kalanında bahsedilecek tek unsur Slovak futbolcu olabilir. Manisa'nın ilk golünde adeta turbo tuşuna basarak defansı geçişi, kaleciyi yakınına çekerek boştaki arkadaşına gol attırışı, ikinci golde Metin ile paslaşarak yine turbo modunda defansın arkasına sarkarak golü kaydedişi harikuladeydi. Gollerde öyle imzalar attı ki, Ankaralı futbolseverler de alkışlamaktan kendilerini alamadılar. Bu yazıyı okumuş, maça gitmemiş futbolseverlerden kesinlikle izlemelerini rica ediyorum.
Manisa
Holosko, iki takım arasındaki net farktı. Bunun yanında defanstaki Drovnik, Kalabane ile birlikte Çin Seddini oluşturmuş. Ferhat Öztorun, Hakan Balta'nın yerini kolay kolay dolduracak gibi değil fakat iyi bir bek oyuncusu olacak. Maçta yaptığı faullerle sarı kartı haketti, fakat görmedi. Nizamettin, Uğur ve Borbiconi orta sahayı iyi çevirdiler. Metin- Holosko uyumu fena sayılmazdı.
Manisa'nın en önemli unsurlarından biri kesinlikle Giray Bulak oldu. İkinci yarıda tam önümüzde Holosko'ya GO GO(İlerle) diye bağırması bile hırsını, oyunu takip edişini gösteriyordu. Özellikle bu yarıda atakları yöneten gizli oyun kurucu oldu. Kendisine alkışlar. Sponsorun bırakması sonrası da Allah kendisine kolaylıklar versin...
Gençlerin hali
5 maç, 4 puan... Hadi olabilir ligin başındayız fakat alın size acıklı bir veri: İç sahada 3 maç... 3 mağlubiyet! Kendi evinde artık seyircisinin haklı protestolarına maruz kalan bir takım. Takımını hala tanıyamamış bir hoca. Ne olacak bu Gençlerbirliği'nin hali sorusu için erken görünse de adım adım ilerliyoruz bu soruyu sormaktan kendimi alamayacağımız günlere. ..Umarız biz yanılırız. Gidenler, gelenler derken uyumu sağlamak kolay olmayacak.
Taraftarın sabır göstermesi gerekli ama Fuat Hocam, sizin de bir sonraki iç saha maçınızı kazanmanız şartmış gibi görünüyor! Sayın Cavcav, bu gidişe daha ne kadar dayanır bilinmez... Kimbilir belki de Gençlerbirliği, bu senenin deplasmanlar takımı olur çıkıverir...
Kaynak : www.ntvspor.net
Önceki Haber
Sonraki Haber
03 Mayıs |