Yüreği kırmızı-siyahlılar için çarpan herkes bu mağlubiyete kahrolmuştur!
Yazıma öncelikle bilet fiyatlarını (30,60,100) eleştirerek başlamak istiyorum. Gerçi artık sevgili Gençlerbirliği taraftarları da alıştılar bu rakamlara. Kanıksamadıklarını maddi durumu zayıf arkadaşlarına internet aracılığı ile ulaşarak gösterdiler ama ne yapsınlar, bu yönetim tavrı, rakibin ismi büyük olunca hep aynı oluyor. Alıştık sayın Cavcav!
Kırmızı-siyahlılar'ın sahaya çıktığı onbir klasik olarak adlandırılabilir. İki forvetle sahaya çıkılmasını gayet pozitif buldum. Karşılaşma başlamadan önce Kerem ve Mehmet Nas'ın sahada yaratacağı olumlu ve olumsuz hareketlerin sayısını tutmaya karar vermiştim. Çünkü öngörüme göre orta alan çok önemli olacaktı. Fakat, Bülent Korkmaz başka bir şey yapmıştı. Mehmet Çakır'ı şimdiye kadar hiç görmediğimiz kadar defansif bir görevle sahaya çıkarmıştı. Görevi Gökhan'ı kitlemek, fırsat bulursa atak yapmaktı. Sağ kanatta da Burhan ve Erhan, Carlos-Uğur'u kitleyecekti. İlk onbirde Tolga ve Tuna adlarını ne zaman görürsem içimde bir ürperti uyanıyor. Bu iki isim, yan yana geldiğinde tribünlere güven vermiyor.
İlk 15 dakika Gençlerbirliği'nin ileriye uzun pasları ile geçti. Orta sahayı fazla kullanmadılar. Kahe-Burhan bir şeyler yapacaklarının sinyalini vermişlerdi. Golde de bu uyum, ahenk kendini gösterdi. Gençlerbirliği adına ilk yarıda olumlu bir şey daha gördük. Fırsat bulunan her durumda şut atma eğilimi vardı kırmızı-siyahlıların. Mehmet Çakır, Gökhan'ı kontrol etmekle görevlendirildiği için, sanki 30.dakikada ortaya çıktı ve kalan 15 dakikada çok etkili oldu. Kaçırdığı gol ile de çıldırttı. Fenerbahçe'nin etkili atakları olsa da ilk yarıda Gençlerbirliği daha atak oynamıştı. Şanssız iki sakatlık, Gençlerbirliği'nin tempoyu istemeden düşürmesi adına bir şans oldu. 39.dakikada Alex'in yaptığını hiç doğru bulmadım. Malum, Gökhan'ın degajı kullandığı an. Tekniğine, klasına laf edemeyeceğimiz Alex'in kalecinin elindeki topa müdahele edip bir de taraftarı ve arkadaşlarını hakemin üstüne sürmesi çok şık değildi. Gerçi amacı da belki buydu kimbilir, yani arkadaşlarını motive etmek!42.dakikada yine Gençlerbirliği'nin futboluna dair önemli bir olayı not ettim. 60 metre öteden gelen topa Tuna, öylesine kötü bir karşılama yaptı ki az daha Fenerbahçe golü atacaktı. Bu gibi acemiliklerden bir türlü vazgeçemiyor Tuna! İlk yarıda kabul edelim ki Gökhan ne kadar iyiyse Semih de o kadar etkisizdi. Bu da skora etki etmişti. İlk yarıda şu istatistikleri belirtelim. Mehmet Nas, 12 olumlu, 3 olumsuz, Kerem ise 3 olumlu ve 3 olumsuz top kullanmıştı.
İkinci yarıda Fenerbahçe'nin daha çok saldıracağı belli idi. Fakat, Gençlerbirliği, Burhan'la öyle bir gol kaçırdı ki, bu maçın dönüm noktası oldu bence. İstanbul takımlarına karşı böyle pozisyonları kaçırdığınız zaman akibetinizi sağır sultan bilir. Burhan'ın kaçırdığı golden sonra, Fenerbahçe, Gökhan'ın ileriye fazla çıkmasından da istifade ederek golü buldu. Rakip değişiklikler yaparak topa daha fazla sahip olunca Bülent Korkmaz oyuna müdahele etti ve Kahe yerine Engin'i aldı. Bu değişiklik olumlu görülebilir fakat öncelikle yapması gereken, sahada pek bir varlık gösteremeyen ve sarı kartı cebinde olan Kerem'i almak olmalıydı. Zira, bir orta saha daha alarak rakibi daha fazla üzerine çekti kırmızı-siyahlılar. Semih'in attığı 2.gol beni hiç şaşırtmadı. Zira, Tuna ve Tolga gibi güven vermeyen bir ikilinin olduğu defansın bu gibi hataları oldu, olmaya devam edecek. Tuttuğum istatistiklere gelince, Mehmet Nas, 14 olumlu, 4 olumsuz, Kerem ise 2 olumlu ve 3 olumsuz iş yapmış oldu.
Gençlerbirliği oynadığı futbolla bu maçı en azından kaybetmeyi hak etmedi. Bülent Korkmaz'ın Kerem'i değiştirmekte çok gecikmesi, mağlubiyette bir faktör olarak nitelendirilebilir. Eminim Fenerbahçe medyası Zico hakkında methiyeler düzecektir. Doğrudur hiçbirşey yapmadığını söyleyemeyiz Zico'nun. Ama bu maçta Fenerbahçe kazanmamış, Gençlerbirliği kendi elleriyle 3 puanı vermiştir. Bülent Korkmaz, yönetimle bir araya gelip devre arasında iyi bir defansif orta saha alınması konusunda baskı yapmalıdır. Kerem, Gençlerbirliği'nin futbolcusu olmadığını çok kez göstermiş, göstermeye de devam etmektedir. Yine eminim Fenerbahçe medyasına göre maçın adamı Semih'tir, ama benim için Burhan bir adım öndedir. Mehmet Nas da Gençlerbirliği adına çok olumlu bir futbol oynadı. Kahe-Burhan uyumu gelecek için umut verdi. Traore'nin sakatlığı, kırmızı-siyahlılar için çok ciddi sorun yaratmakta. Gençlerbirliği için o hoca geldi, bu hoca gitti, o futbolcu, bu futbolcu ama sayın Cavcav'ın imzasını attığı şu gerçek her zamanki gibi alenen karşımızda durmakta:
Risp'ten Öncesi ve Risp'ten Sonrası!
Tolga Özek
Kaynak : www.ntvspor.net
Önceki Haber
Sonraki Haber
21 Mayıs |