Ankara derbisinde ağır basan Thomas Doll oldu. Alman hoca, GençlerbirliÄŸi'ne kaÅŸesini basmak üzere…
Ankara derbisi öncesi ağır basan Gençlerbirliği idi elbette. Sağlam defansı, kontrataklarda ve birkaç pasla çıktığı ataklarda başarısı, Kahe'nin formu ile ağır basıyordu. Kadrolar geldi, Gençlerbirliği'nde artık bize ezberletilen ilk 11 ve hatta yedekler her şey güzel. Ankaragücü'nde ise geldiğinden beri bir faydası olmayan Iglesias ilk onbirde, faydalı olmayacagı aşikar Cihan Haspolatlı da ilk onbirde, takım takım Anadolu'yu gezen Volkan Arslan yedekte bir Ankaragücü. Ankaraspor ile işbirliğinden gelen oyuncular Hürriyet, Ediz, Mehmet Çakır da ilk onbirde. Demek istediğim, birbirini tanıyanlar ile negatif katkısı olan topçular bir arada. Tabi, en önemli realite de 6 haftadır sürekli değişen bir kadro yapısı. Bu arada Ankaragüçlülerin formaları o kadar kötüydü ki, numaraları da isimleri de okunmuyordu.
Karşılaşmaya daha iyi başlayan taraf Gençlerbirliği oldu. Gençlerbirliği'nde önceki maçlarda da gördüğümüz ilk golü atan takım olma isteği yine ağır bastı ve özellikle Harbuzi imzalı akınlarda Gençlerbirliği geliyorum dedi. Ankaragücü'nün orta sahası defansif anlamda etkisiz olunca ilk 10 dakikada Gençlerbirliği 5 şut kaydetti, 10.dakikada da golü atıverdi. Akabinde Gençlerbirliği, yine önceki maçlarda olduğu gibi konsantrasyonunu tamamen defansif bir hale çevirince, Ankaragücü'nün atak yapması kaçınılmazdı. Kırmızı-siyahlıların sol kanadı zayıfken sarı-lacivertlilerin o kanattan daha baskılı hücum etmesini bekledim. Cihan ile başarısız ortalar, Mehmet Çakır'ın zaman zaman sol kanada geçmesi ile o kanadın verimi düştü. Barbaros'un golünde Gençlerbirliği defansının rakibe rahat rahat vurdurması inanılır gibi değildi. Bu golden 56.dakikaya kadar orta alanda kör döğüş hakimdi.
56.dakika ise Thomas Doll'ün, Harbuzi ve Burhan gibi iki önemli futbolcusunu oyundan alma cesareti ile bir kenara not edilmişti. Benim Borhan Şirketi dedigim ( Burhan+ Orhan) iyi işlemeyince, son haftaların flaş oyuncusu Hurşit ile Harbuzi'nin yerine Kerem oyuna girdi. Acıkcası Harbuzi de oyundan cıkınca Thomas Doll'ün daha da defansif oynayacağını düşünürken, sol kanatta Hurşit ile topu saklayan, Ankaragücü sağ kanadını çıkartmayan bir takım vardı karşımızda. Aykut ile birlikte o kanadı sürklase ettiler. Her ne kadar Cihan defansif bek olmakta yetersizse de, göz göre göre Hikmet Hoca'nın, Semavi'yi Cihan'ın yerine oyuna alıp o bölgede oynatması ise maçın 2.kader anı olarak göze çarptı. Hikmet Hoca bu değişikliği ile Alman meslektaşının ekmeğine yağ sürdü ve Hurşit'in getirdiği topta Kahe harika tamamladı. Karşılaşma sonunda Ankaragüçlü seyircilerin Gençlerbirliği futbolcularını alkışlamaları harikuladeydi.
Maçın adamı Thomas Doll oldu. Yaptığı değişiklikler ile maça damgasını vurdu. Özellikle bu değişikliklerin zamanlaması son derece önemliydi. Hurşit'e olan güveni, yıldız futbolcuyu daha da heveslendirmiş gibi görünüyor. Gençlerbirliği'nde Cem Can'ı çok beğendim. Her ne kadar göze çarpan bir futbol sergilemese de, orta sahada pek çok pası kesti ve atakları başlattı. Aykut, ikinci yarıda ataklara daha çok katıldı, Hurşit oyuna girdiğinde sanki daha rahattı. Orhan Şam, Burhan'ın olmadığı dakikalarda daha etkiliydi. Tozo, durgundu, hala eski Tozo'yu göremedik. Thomas Doll'ün yedek kulübesindeki Murat Kalkan'ı da maçın belli bölümlerinde değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu futbolcuyu Oftaş'ta sürpriz golcü olarak sol açıkta izlemiştik. Acıkcası başlıkta demek istediğim gibi, bu takım Thomas Doll'ün takımıdır dememize az kaldı, 6 haftada mağlubiyet almamak çok önemli. Şu duran toplarda defansın içine gömülme olayına da bir son verse Alman Hoca her şey süt liman olacak.
Ankaragücü'nde maçın adamı Hikmet Karaman'dı. Yaptığı değişiklik, Ceyhun'u oyunda uzun süre tutabilmesi ve Iglesias tercihi ile birlikte Vassell'i de pasifize etmesi gibi faktörleri de sayarsak son derece etkili oldu. Açıkçası Ankaragüçlü taraftarlar hocayı eleştirmekte son derece haklılar. Ankaragüçlü futbolcular karşılaşma boyunca 17 şut kaydetmişler notlarıma göre lakin gelin görün ki, taraftarını memnun etmeyen bir futbol vardı, şutların birçoğu heyecan uyandırmaktan uzaktı.
Haftanın Spor Blogu: Cezasahasi.net
Futbola farklı bir perspektiften bakan Cezasahasi.net, son zamanlarda dikkatimi çeken bloglardan. Sloganı “Futbol Dergisi Tadında Blog” olan bu blogu keyifle takip etmenizi öneririm.
cezasahasi.net
Football Manager 2010
Efsanenin 2010 versiyonu geliyor, rivayetlere göre 31 Ekim'de piyasada. Oyun çıktığında ilk analizler, oyun çıkmadan ise yetkili kişilerle değerlendirmeler yaparak sizleri bilgilendireceğim.
Sansüre Sansür Hareketi
Sadece internette spor yazarlığı yapmayan, aynı zamanda internette işleri olan, bir tabirle internetten para kazanan / ekmek yiyen biri olarak Myspace ve Lastfm'in kapatılması kararına son derece üzüldüm. Bu ve benzer kararlarla kapatılan sitelere karşı oluşturulan bir hareket var : SansüreSansür.
İnternet kullanmayı seven, internet profesyonelleri ve pek çok insanın dikkatini çekmesini istediğim bu harekete destek verin, unutmayın sansür bir gün sizi de etkileyebilir:
sansuresansur.org/myspace-ve-last-fme-erisim-engellendi/
Hepinize iyi bayramlar.
Kaynak : www.sporx.com
Önceki Haber
Sonraki Haber
26 Nisan | |
2015: Trabzonspor 1-1 | |
2009: Gaziantepspor 1-0 | |
2008: Ä°stanbul B. B. 2-1 | |
1998: Kocaelispor (D) 1-1 | |
1992: Fenerbahçe 3-2 | |
1981: Karagümrük 3-0 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |