mehmet ali,
bu tartışma güzel, bence kesmeyelim.
ülkemizde kurumsallık adına birşey yapılamayacağını bilmek güzel. dolayısıyla kurumsallık örneği yanlış(!)
yurt dışında ise mantalite farklılığından, eğitim seviyesinin ve eğlence hazzının yüksekliğinden insanlar farklı bir yapılanmayı yadırgamıyorlar. mantıklı olan, üretilebilir olan herşey doğruya yaklaştırıyor onları.
zamanında werder bremen yöneticilerinin gençlerbirliği tesislerini gezmesi ve kendi altyapı ekiplerine bu mantığı yerleştirmek istemeleri işte bu zeka ürünü kullanılabilir stratejiye örnek olarak gösterilebilir.
sadece biz yaratacağız endişeside yok kısacası.
fakat modern futbol dünyası artık futboldan çok pazarlama ve satış odaklı olmaya ve markayı yükseltme amacı gütmeye başladı.
durum böyle olunca tanınırlılığı ve sürekliliği artırmak hedef oldu. haliyle bu hedefi yaşanabilir kılmak çılgın para akışına ve kirli paraların oradan öbür tarafa geçişine imkan tanır olmaya başladı.
arap ahmet efendinin aklaması gereken kirli parası ingiltere'ye oradan almanya'ya ve oradan portekiz'e ve en son brezilya'ya falan derken aradaki yalan menajerlik şirketleri üzerinden aklana aklana bir hal aldı. bizlerde transferlerin astronomikliğinden bahsediyoruz güya...
arap örneği rus ya da çinli olarak değişip duruyor. bu işi çinliler pek beceremediği için ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar ayrı mesele...
yalan sözleşmeler ve tazminatlar bu paraları aklamanın en kolay yolu.
onun için bir anda yüceltilmiş teknik adamlar ve onların üzerinden geçirilen milyon dolarlar...
avrupa'da eğer bahsettiğimiz takımların başında bir sermayedar varsa durum bu.
bir de geçmişten beri var olan kulüpler var.
real madrid, bayern v.s gibi.
sanırım bu kulüpleri gençlerbirliğinden önce ligimizin öncü takımları daha doğrusu onlarla boy ölçüşebilecek takımları örnek almalı.
bizim örnek alabileceğimiz takımlar sevilla gibi takımlar olabilir belki ama yinede olduğumuz konum ve mantalite itibariyle ütopik görünüyor.
klişe sözler kullanmayı elbetteki istemem.
fakat şikeciye temiz, hırsıza polis diyen bir ülkede, birşeyleri keşfetmeye çalışmanın alemi yok.
adam teknik direktör değiştirerek ( son örneğe lanet olsun ) mutlu sona ulaşmak istiyor.
şampiyon olamayacağını biliyor.
futbolcu pazarlaması gerektiğini düşündüğü için sığır gibi 9 yabancı ile oynayabiliyor.
ya da altyapıdan yetişen oyuncularına gözdağı vermek istiyor.
özellikle biz, 1995 sonrası gençler taraftarları, beklentilerimizi yüksek tutuyor olabilir miyiz acaba ?!
sadece futbol istiyoruz evet.
peki onca para harcayıp yine aynı beklenti içerisinde olan fb?
yada batakla uÄŸraÅŸan mersin, eskiÅŸehir?
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
25 Nisan | |
2016: Gaziantepspor (D) 3-1 | |
2014: Bursaspor 1-0 | |
2004: Denizlispor (D) 2-1 | |
1999: Antalyaspor (D) 1-1 | |
1987: Sarıyer 0-0 | |
1982: Ceyhanspor 3-1 | |
1976: Hatayspor (D) 1-2 | |
1971: Afyonspor (D) 0-0 | |
1970: Altınordu 2-0 | |
1965: Fenerbahçe (D) 1-5 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |