mesela udinese ve porto'dan oyuncu yetiştirme, takıma kanalize etme ve zamanı gelen oyuncuyu satıp yerine "hazırlanmış olan oyuncuları yerleştirme" konusunda feyz alabiliriz.
sürekli yeni hoca ve sürekli oyun taktiği değiştirmeyip kulüpteki "teknik bir birimin" modern bir oyun tarzı bulması, her sezon gerekli durumlara göre rötuşlar yapması ve tüm altyapı oyuncularının bu sisteme göre adapte edilip uyumlarının hızlandırılması konusunda mesela ajax örnek alınabilir.
takımın uzun vadeli planlar yapması, teknik direktörü kollaması ve çıtayı yavaş yavaş ama sürekli olarak yükseltmesi konusunda atletico madrid örnek alınabilir.
işleyen bir altyapıdan yetiştirilecek teknik adamların zaman içerisinde as takımın başına gelip uzun yıllardır gelişimlerini takip ettiği oyuncuları oynatması ve uzun süreli mantalitesini aşılaması konusunda barcelona örnek alınabilir.
takımın albenisini yaratmak için ise bin tane örnek alınacak takım var.
kaldı ki; son 10 yılda takımın yabancı transferine harcadığı meblağ yerine, 2-3 yabancı ve uzun süreli oynayacak kilit oyuncu hariç tamamen altyapıdan oyuncularla sahaya çıksaydık hem kalıcı bir takım iskelete kurmuş, hem bir sürü oyuncu parlatmış, hem altyapıdaki oyuncuların önlerinin açık olduğunu göstermiş hem de kesinlikle kümede kalmış olurduk.
bu arada taraftar da genç futbolcuların gelişimin izledikleri için mutlu olurlardı en azından!
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
18 Nisan | |
2016: Trabzonspor 3-1 | |
2015: Karabükspor (D) 1-2 | |
1982: Konyaspor (D) 0-2 | |
1964: Fenerbahçe 0-0 | |
1959: Adalet (D) 3-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |