ümit özat'ın ''eskişehir stadını ben istedim, başkanımıza layık bir stadda oynamamız gerekiyordu'' cümlesi ve ısrarı, takımımızın koşar adım uçurum kenarına yanaşması anlamına geliyor.
bilinçli, iki laf edebilen ve elit sayılabilen gençlerbirliği taraftarı bu ısrar ile tribünden uzak kalacak ve ince göndermelerini tribünden yapamayacaktır.
maçlara gidebilecek olan kitle ise ne denli bizleri temsil edecektir tartışılır(!)
bu cümleyi okuduklarında verecekleri tepkiden de anlarsınız!!!
''kötü'' belediye başkanının babası tarafından yapılan yenikent stadında oynayamayacak olmamıza hiç ama hiç üzülmedim.
esasen üzüldüğüm nokta ''dolmuşçuların'' koşa koşa tekrar bu kötü belediye başkanına sarılmalarıdır.
erkeklik dediğiniz şey meydanlarda bağırıp çağırmayla değil icraat ile oluyor beyler.
ya çıkar dersiniz biz bu heriften üç kuruş istemiyoruz diye ya da 3-5 puan daha alabilmek için yanından ayrılmazsınız.
bir öyle bir böyle yaparak 100 yılı aşkın kulübünüze zarar veriyorsunuz.
ben sizin yerinizde olsam ''yemişim stadını'' diyerek yenikentte oynamam gerekirse ostim stadında oynarım.
aynı lafı bizim gerzekler içinde söyledim.
eskişehir'de .ok varmış gibi şehir değiştirmek ve seyircisine sırtını dönmek nedir?
sen kalırsın şehrinde gitmiyorum eskişehire dersin bak bakalım yıkabiliyorlar mı 19 mayısı?
oynuyorum ostimde dersin bak bakalım nasıl it gibi düzeltiyorlar çimini soyunma odasını(!)
ama sen eskişehirde oynarım oranın seyircisi de beni sever bizimkimyamız birbirini tutar, öğrencileri maça çekeriz diye düşünürsen ortada kalıverirsin.
şehrindeki taraftarı tribüne çekememiş bir ekip (rahmetliyi nadir eleştirdiğim noktalardan biridir) 200 km uzakta nasıl seyirci yaratacak!
gözden uzak ve yalnız bir şekilde güle güle yapmaya çalışıyorlar.
bizimle olursan elini bırakmayız!
sen bizi bırakıp gidersen tutamayız!
gelme oyuna
murat bey, lütfen kendinize gelin.
seneye bugün babanıza en büyük ihaneti etmiş olacaksınız(!)
derhal ya bırakın görevi ki anladığım kadarıyla gelmek isteyen birileri var
ya da aklıselim düşünceler ile hareket edin.
ümit hoca konusuna gelirsek,
geçtiğimiz sene bu beyefendinin takıma fayda sağlama ihtimali olduğunu ve ibo gittikten sonra karalar bağlamanın doğru olmadığı söylemiş ve bu konuda haklı çıkmıştım.
bugün ise fazla yetki verildiğini ve sesinin gerekli gereksiz çıktığını düşünmekteyim.
takımımızın 5 ya da 6. hafta sonunda yolları ayırabileceğini ve şimdiden buna alternatif olarak irfan buz ile görüşmesi gerektiğini geçireceğimiz 5-6 hafta uzaktan dahi olsa irfan hoca'nın takımı izlemesi gerektiğini düşünmekteyim.
ilhan cavcav takımımızın anı kütüphanesiydi.
bütün takımların pisliğini bilmekte ve sır olarak saklamaktaydı.
bu nedenle takımımız kimi yıllar ligde tutunabildi.
haklarında beyanda bulunulmasından imtina edenlerin sus payıydı belki!
şimdi ortadan kaldırmaları için bir sebep kalmadı(!)
bilmem anlatabildim mi?!
biraz ağır oldu ama vaziyet bu...
not: suat bey, bir önceki yorumunuzdaki inceliğinizden dolayı teşekkür ederim.
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
30 Mayıs | |
2009: Kayserispor 0-4 | |
1993: BeÅŸiktaÅŸ (D) 1-3 | |
1987: Kocaelispor (D) 0-2 | |
1982: Ankara Demirspor (D) 0-1 | |
1971: Kayserispor (D) 0-1 | |
1965: Feriköy (D) 1-3 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |