takımımızın güveninin yerine gelmesi için bu galibiyet çok büyük öneme sahip.
hem iyi bir takıma karşı alınmış olması hem de defans kurgusunun değişip doğrunun bulunması adına güzel bir karşılaşmaydı.
ilk yarı 2 stoper ve 2 ön liberolu sistemde scekiç ve ahmet oğuz'un gördüğü sarı kartlar ile ikinci yarıda rakibin mehmet battal alternatifini değerlendirecek olması scekiç'in iki stoper arasına alınmasına ve 3 stopere geçmemize neden oldu ve o bölgede kalabalıklaşarak hem hava hakimiyeti hem de yerden ara pas denemelerinin önünü kapatmış olduk. (sistem yanlışığı yorumumda bundan bahsetmiştim)
böylece üretken olamadığımız orta sahada boş bir adam tutmaktansa sorunlu olduğumuz bölgeye yardımcı kazandırmış olduk.
bu sistem defansif anlamda bize güç verse de ileriye yönük oyuncuların hızlı olanlarının tercih edilmemesi halinde topun tekrar tekrar üzerimize gelmesine neden olacaktır.
dolayısıyla mesut hoca'nın ahmet ilhan değişikliğinden ziyade serdar değişikliğini yapması gerekirdi.
doğruyu söylemek gerekirse ilk yarıda defanstan top çıkartacağız diye gereksiz yere sergey'in yanlış tercihlerine ve topa sahip olamayışlarımıza şahit olduk.
lucas her ne kadar kimi hava toplarında etkili olsa dahi çok ciddi ve acemice duruş ve vuruş hataları yapabiliyor, sevimli bir tip görünmesi eleştirmemize engel olmamalı biraz daha dikkatlice oynaması gerekiyor.
zeki'nin dayanıklılığı takıma orta sahada ve ikinci yarının sonlarında sağ kanatta güç verdi.
hopf'un günden güne bu mevkideki yükselişi takımımızın efsaneleri arasına adını yazdırmaya aday olduğunu gösterir cinsten.
ersun hoca zamanında takımımızda böylesine bir kaleci olsaydı sanırım daha iyi sonuçlar elde edebilirdik.
taraftarımızın inanmışlığının artması için güzel bir galibiyet oldu. her geçen gün daha çok destek verecek gibiyiz. umarım bu konuda kimilerinin destekleri takımımız lehine olur.
tribünlerdeki renk(!) ve yer değişiminin takımıza neler getirip neler götüreceğini hep beraber izleyeceğiz.
şu an için varlıkları güzel olsa dahi bizleri temsil etmedikleri çok belli...
bir amaç dahilinde görevlendirilmiş olan bu tribün liderlerinin gerçek amaçlarının, gençlerbirliği'nin başarısı olduğunu bilmek isterdim.
fakat zannederim içinde bulunduğumuz durumun maskesi bu olsa dahi hakikati farklı gibi duruyor...
son olarak tribünlerden gelen tepkinin yönetim istifa yerine cavcav istifa şeklinde dillenmiş olması bana geçmiş hesaplaşması gibi geldi.
bu arkadaşların bilmesini isterim ki ''yaşlı kurt'' mezarından kalkar uykunuza giriverir aman diyeyim arkasından sallamayın...
yeni ekibe isim takma telaşına da girdim.
100 kişi arasında çekirdekçilerden ihtiyarlara, alkarasından kızılderililerine kadar bir sürü kitle varken bu yeni oynak hoplak ekibe alternatif iki üç tane isim buldum ama ne diyceğimi tam bilemedim.
pavyoncular mı desem, akbabalar mı,
gençlergüçlüler(!) mi, kapkaralar mı bilemedim. çığırtkanlar bile olabilir.
benim için sadece sayımızı artırmaları güzel kim tarafından peydah olduklarını bilmemize rağmen kapıkulu askerlerdinden farksız yapıda olmaları rahatsızlık veriyor.
yarın istediklerini alamazlarsa aleyhte bağırırlar mı acaba?!
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
14 Eylül | |
2008: EskiÅŸehirspor 3-1 | |
2003: Bursaspor (D) 0-0 | |
2002: Trabzonspor (D) 1-1 | |
1997: Samsunspor (D) 1-3 | |
1991: Galatasaray 0-0 | |
1968: PTT 1-2 | |
1963: Altay (D) 0-0 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |