ligden nasıl düşülür, merak edenlere...
Ligden düşmek mi istiyorsunuz? Bu öyle kolay iş değil, bir bayrak yarışıdır. Mutlu sona bunu en çok isteyen ve hak eden 3 kulüp ulaşır. Son yıllarda bunu başarabilen kulüpleri inceledim, ligden düşmeye çalışan kulüp başkanları ve yöneticileri için bir küme düşme kılavuzu hazırladım. Bu yazıyı okuduktan sonra küme düşme yolunda yarıştığınız takımlara karşı büyük bir üstünlük sağlayacaksınız.
Öncelikle şunu bilmelisiniz. Ödeme güçlüğüne düşmüş bunca kulüp varken borcu olmayan, oyunculara ödemelerini zamanında yapan bir kulüp asla küme düşemez. Para ödemeyen kulüplerin oyuncuları idmana çıkmaz, takımı sahiplenmez, maçlara zihinsel olarak hazırlanamaz, sürekli kendisine başka kulüp arar. Eli işte, gözü oynaşta derler ya... Ara transferde sözleşmesini tek taraflı sonlandırıp daha iyi bir kulübe kapağı atar. Bu takımlar sezonun ikinci yarısında maçlara altyapıdan gelen amatör oyuncularla çıkar. Ödemelerini yapan bir kulüp nasıl bu takımın gerisinde kalacak? O halde ilk yapmanız gereken kulübü borçlandırmaktır. Merak etmeyin, nasıl yapacağınızı anlatacağım.
Kulübü borçlandırmanız için mutlaka transfer yapmalısınız. Durup dururken de transfer yapılmaz ki... O halde önce oyuncu satmanız gerekir. Herhangi bir kulüp, oyuncunuza talip olursa hemen verin. Üçe beşe bakmayın. Böylece iyi oyuncularınızdan kurtulup rakiplerinizin bir adım gerisine düşeceksiniz. Ya kötü oyuncular ne olacak? Onları hemen ücretlerini ödeyip gönderin. Hem kulübün parasını azaltmış, hem de yeni alınacak oyunculara yer açmış olursunuz. Bir taşla iki kuş vurmak diye buna denir. Özetle, kulübü bir halk otobüsüne dönüştürmelisiniz. Oyuncular gelmeli ve gitmeli. Sürekli bir sirkülasyon olmalı. Gelen oyuncu aynı mevsimi iki kere görmeden gitmiş olmalı. Her sezon 15 ve üzeri transfer yapıyorsanız doğru yoldasınız demektir.
Transferde nelere dikkat edilmeli? Pahalı oyuncular alınmalı ama çok da yetenekli olmamalı yeni transferler. Yetenekli oyuncu topluluğu ile küme düşmeniz mümkün olmaz. Üstelik tribünlere seyirci çeker, bu da küme düşme yarışında istenmeyen bir durumdur. Tamam da yetenekli olmayan oyuncuya yüksek transfer ücretini nasıl ödeyeceksiniz? Onun da yöntemleri var. Oyuncu yabancı ise ülkede tanınmadığından yüksek transfer ücreti kaliteli oyuncu alındığı algısını oluşturacaktır. Bir iki maç sonra oyuncunun seviyesi belli olunca suçu teknik direktöre atarsınız. Bonservisi elinde ise imza parası ödenerek fiyat yükseltilebilir. En az iki yıl sözleşme yapılmalı ki kulübün sözleşmelerden doğan ödeme yükümlülüğü yüksek olsun.
Bunları yaptınız ve kulübü borçlandırdınız, yeter mi? Unutmayın ki bu yarışta yalnız değilsiniz. Her sezon yukarıda saydıklarımı başarı ile yerine getiren 5-6 kulüp ile yarışacaksınız. O halde ilave çabalarınız olmalı. Takımın başına öyle bir teknik direktör getirin ki küme düşmenin kitabını yazmış olsun. Aynı sezonda iki takımı birden düşürebilenlere öncelik verin. Henüz oyun sistemini oturtmasına fırsat vermeden evinizde aldığınız ilk yenilgide kovun onu. Ancak dikkat edin. Her yeni hoca geldiğinde takımda birkaç haftalık bir plasebo etkisi görülür. Öyle bir zamanda bunu yapın ki yenilgi garanti olsun. Örneğin şampiyonluğa oynayan bir takım ile deplasman maçınızdan önce hocayı değiştirin. Fikstürde her zaman zorlu geçecek seri maçlar vardır. Bunları ıskalamayın. Birkaç kere teknik direktör değiştirirseniz oyuncular sahada kafası kesilmiş tavuklar gibi dolanmaya başlayacaktır.
Yeter mi? Elbette yetmez. Diğer rakipleriniz de bunların hepsini yapıyor. O halde mücadelenin dozunu bir kademe daha yükseltmelisiniz. Basına sert demeçler verin. Taraftarı, oyuncuları, hatta birlikte çalıştığınız yönetici arkadaşlarınızı eleştirin. Böylece camia biribirine girer. Kulüp bir yanardağ gibi kaynamaya başlar. Kimsede heves kalmaz. Küme düşmeye çok yaklaştınız ama henüz bitmedi.
Sizi engellemek isteyen muhalefet çıkacak ve kulübün ileri gelenlerinin desteğini alacaktır. Endişe etmeyin. Üye defteri elinizin altında. Hemen defteri kalemi alın ve naylon üye kaydetmeye başlayın. Hangi takımı tuttuğu, futboldan anlayıp anlamadığı önemli değil, genel kurulda oyunu size verecek olması yeterli. Unutmayın ki bu ülkede hiç bir muhalefet hareketi üye defterinden güçlü değildir.
Hepsini yaptınız ama yine de düşemediyseniz üzülmeyin. Bu bir maraton. Bu sene olmazsa seneye düşersiniz. Hem tecrübe kazandınız, epey yol aldınız. Hemen muhalefete yüklenin. Düşmeyerek ne kadar büyük bir başarı gösterdiğinizi, sizi eleştirenlerin kirli emelleri olduğunu, bir sonraki sezonda fırtına gibi eseceğinizi falan söyleyin. Kümede kalınca kulübün sevdalıları sevinçten havaya uçacak, her dediğinize inanacak ve hatalar unutulacaktır.
Düşmeyi başardıysanız artık korkmayın. Kulüp mermi hızıyla aşağı doğru gidecektir. Alt lige düşünce azalan gelirler, boşalan tribünler ve ağır borç yükü ile yüzleşeceksiniz. Bu aşamadan sonra kimse yönetime talip değildir, bağlasalar duramazsınız, hedefiniz yerin dibidir artık...
http://www.sporanki.com/tr/yazilar/961-onur_aydogan_ligden_dusme_kilavuzu.html
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
04 Mayıs | |
2008: Fenerbahçe (D) 2-3 | |
2002: Bursaspor 3-2 | |
1997: Trabzonspor 1-1 | |
1986: Ankaragücü 1-3 | |
1980: Tarsus Ä°dm. Yrd. 2-0 | |
1969: EskiÅŸehirspor (D) 1-2 | |
1968: Vllaznia (D) 0-1 | |
1963: Ä°zmirspor 4-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |