ligin ikinci yarısı itibariyle topladığımız 11 puan, fb ve bjk ile beraber bizi ikinci yarının lideri yapıyor.
yenilmezlik serimizin 9 maç olduğunu ve ümit özat'ın 10 maç önce geldiğini dikkate aldığımızda, yönetimin mesut bakkal ümit özat değişiklik hamlesinin isabetli olduğu söylenebilir.
ayrıca yukarıda bahsettiğim performansın tebrik edilmesi elit gençlerbirliği taraftarına yakışan bir davranış olacaktır.
ara transferin başarısı
eryaman stadının bitmemesi ve haliyle 19 mayıs girişimlerinin doğru sonuç vermesi ( aksi halde başka stadlarda oynayacaktık )
takımın kötü başladığı bir ligde toparlanmasına katkı verilmesi
yönetim içindeki ayrılığa rağmen hem hacettepe hem de gençlerbirliğini yarıştan koparmama ve lige tutunmanın sağlanması
mali tablolardaki yalan haberlere itibar edilmemesi ve tablo okumayı bilmeyenlerin meyilli kesimi kandırdığının belirtilmesi
en ufak hatayı kovalayan ankara spor basınına cevabın başarı ile verilmesi
gibi gerekçeler yönetimimizin başarısını ve/veya takdir edilmesi gerektiğini göstermektedir.
yarın iki yenilgi alabilir ve belki sezonu iyi futbol oynamamıza rağmen istediğimiz yerde bitiremeyebiliriz.
sezon sonunda sivrilen oyuncularımızı elde tutamayabiliriz
yeni transferler ile bu açığı kapatmaya çalışıp alışma sürelerinin uzun sürmesinden dolayı bocalayabiliriz.
biz zaten hep böyleyiz, bugün değil yaklaşık 30 yıldır da böyleydik.
bir çoğumuz bunu bile bile gençlerbirliği sevgisini içinde büyütmemize rağmen
sanki hiç bilmiyormuşuz gibi davranmamızı anlayamıyorum(!)
bu böyle gelmiş böyle gider demiyorum fakat gerçekleri göremediğimiz sürece hayal alemlerinde çok yaşayamayız.
bu hayali sunanlar yani bu kötü alışkanlıkları aşılamaya çalışanlar sadece bu köklü ağacın devrilmesini isteyenlerdir.
geçmişte gerçekten ve sadece 1 defa güçlü bir muhalefet, yönetimin karşısına çıkmış o da o veya bu sebeple başarısız olmuştur.
sonrasında kimi, hangi kadroyu gördük?
hangi erkek çıktı da ben/biz talibiz bu kulübü yönetmeye dedi?
yok öyle birisi ama başarıyı çekemeyip bizi alaşağı etmeye çalışan çok fazla
eleştirmek, kimliğimizi kaybetme noktasına götürmemeli bizi.
biz bir fabrikayız. ürünü hazırlar paketler göndeririz.
tüketici olan ise başkaları?
olaylara bu çerçeveden bakıp, ürünlerimizi tüketiciye ulaştırmak için daha olumlu koşullar neler ise onun peşinden koşmalıyız.
mesela ligde kalmak gibi, mesela kaliteli ürün yaratabilmek gibi ?
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
07 Eylül | |
2001: Ankaragücü (D) 5-2 | |
1997: Gaziantepspor 0-1 | |
1986: Diyarbakırspor 1-1 | |
1980: Lüleburgazspor (D) 0-4 | |
1975: Kocaelispor (D) 0-3 | |
1963: Ankara Demirspor (D) 1-3 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |