öncelikle site yöneticileri ve takipçilerine sevgi ve saygılarımı ileterek başlamak istiyorum. siteniz gerçekten mükemmel yanlız kaleciler sekmesinde hepimizin çok sevdiği hopf ile ilgili bilgiler mevcut değil ekleyebilirseniz sevinirim. uzun zamandır üye olarak takip ettiğim sitenize naçizane yorum yapmak ihtiyacını hissetmemin nedeni; çocukluk aşkım, gençlik sevdam gençlerbirliğinin düştüğü ya da düşürüldüğü durum karşısında eli kolu bağlı olmam, hiçbir şey yapamamam, kendi kendime kahrolmam ve içimi dökecek bir yer aramamdır.
buradaki tüm yorumları takip ediyorum, herkesin gençlerbirliği sevdasının farklı fikirlerle ifade edilse de farkındayım, ancak yönetim ve teknik heyetin burada yazılanlar umurunda mı ciddi şüphelerim var belki de sitenin bile farkında değiller.
ama yine de kulübün düştüğü durumun nedenleri ve yapılması gerekenler hakkında yazmak istiyorum müsaadenizle:
1. aslında düşüş geçen sezon takımın en iyilerinden ante kulusiç'in gönderilmesi ile başladı. 2. ibrahim üzülmez tarafından kurulan ve belli bir seviyeye getirilen kadronun gayretleri ile geçtiğimiz sezonu 8'inci bitiren takımda bütün payı özat üzerine aldı ve bütün kerametin kendinde olduğunu düşündü. 3. takımın başarısında (8'inciliği başarı sayarsak) tek pay sahibi kendini görmesi hocanın gözünü kararttı ve serdar gürler, anıl karaer gibi isimlerin kaybedilmesine yol açtı. 4. sezon başında yapılan bir düzineden fazla transferin çoğunun bedava olması aslında sezonun habercisiydi ancak gözü kararmış olan özat bu çöpleri arıtarak yeniden kullanabileceğini düşündü. 5. daha sezonun başında özat'ın gönderilmesi hataydı, tekrar getirilmesi daha büyük hataydı. 6. devre arası takımın takviye ihtiyacı olan bölgeler sırıtırken sadece sessegnon ile oyun kurucu ihtiyacı giderildi ancak birlikte oynayacağı golcü ihtiyacı göz ardı edildi. 7. kafasında futbolu bitirmiş aydın, geçmişinde hiçbir başarısı olmayan deniz ve futbol genleri kardeşine çekmemiş pogba transferi malumun ilanıydı takım adım adım kümeye gidiyordu. 8. küme düşmeyi neredeyse garantileyen karabük'ün forvetleri kapışılırken bizimkiler sessegnon ile anlaşabilecek tek forvet muriç'i rize'ye yolluyorlardı. 9. on maç kaybetmeyen takım ne olduysa alanya maçı ile düşüşe geçiyordu ve geçen yılki 8'inciliği kendine mal eden hoca suçu (kendi transfer ettiği) futbolculara atmaya bu maçla başlıyordu. 10. g.saray maçı ligde kalmak için dönüm noktası olması gerekirken takımın ipinin çekildiği maç oluyordu hoca bu maç ile birlikte ahmet oğuz ve uğur çiftçi'yi kaybediyordu. 11. taraftarla arasını düzeltme yolunda hiçbir çaba göstermeyen hocanın artık futbolcularla da arasının iyi olmadığı sonraki maçlarda apaçık gözüküyordu. 12. aslında bence taktik açıdan ve oyunu okuma açısından ligin en iyilerinden olan ümit özat kişisel kaprislerini, herkesten üstün gördüğü egosunu ve herkesin kendisini düşman gördüğünü düşünmeyi bırakmadığından takım bir alt lige düşüyordu.
işte benim kişisel görüşlerim bunlar, belki fazlası vardır, eksiği yoktur. sezon sonunda takımı bu hale getiren fareler gemiyi terk edecekler başka takımların başını yakmak üzere aramızdan ayrılacaklar, sadece biz gerçek gençlerbirlikliler takım hangi ligde olursa olsun desteklemeye devam edeceğiz.
son olarak; önümüzdeki sezonda,
egosu takımın üzerinde olanları takımın başında,
giydiği formanın, aldığı paranın hakkını vermeyenleri sahada,
üç tane koyun güdemeyecek olanları kulübün başında,
cebinde başka takımların delege kartları olanları yönetimde,
hafta sonunu değerlendirmek için elinde çekirdek maça gelenleri tribünde
görmek istemiyoruz.
saygılarımla...
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
28 Mart | |
1998: İstanbulspor (D) 3-3 | |
1984: Karşıyaka 1-1 | |
1982: İskenderunspor (D) 1-1 | |
1976: Denizlispor (D) 1-0 | |
1971: Trabzonspor (D) 2-2 | |
1970: Altay 2-0 | |
1965: İzmirspor 1-0 | |
1964: Beşiktaş (D) 1-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |