rahmetli ilhan abinin son dönemlerinden beri izlenen transfer ve hoca seçimlerini bir hatırlayalım. kendi kariyerini ön plana çıkarmaya çalışan kısa bir dönemde olsa takımda görev almak için çırpınan hocalar takımın başına geçti. kısa bir süre sonra gittiler, yenileri geldi onlarda gitti. ucuz etin yahnisi pahalı olur misali takıma katkı sağlamadılar takım yöneticilerinin savunması türk futboluna hizmet olarak açıklandı.
gene aynı dönemdeki futbolcu transferlerinde izlenen yol bonservisi elinde olacak yada bonservisi düşük olan oyuncular tercih edildi. takımın kalitesi bu politikayla düştükçe düştü alt yapıdan oyuncu çıkartılıp, parlatılamadı transferlerden para kazanılamadı neticede kulübün bütçesi zayıflamaya başladı. ilhan abi sonrası ise malum. kulüp kasası ben bilirim abicilere teslim edildi. sonuç şimdiki manzara.
saygı değer yöneticilerimiz sizlere akıl verecek halimiz yok lakin. önümüzde incelenebilecek çok örnek var. sırf transfer yapmak için transfer yerine takımı sırtlayacak genç yeteneklere model olacak yetenekli, kariyerli 4-6 yabancı futbolcu bu takımın başarısı için yeterli. herhangi bir takımından gelen emanetci (kiralık) oyuncuya süre vermek yerine kendi çocuklarımıza fırsat vermek daha akılcı değil mi? kendi çocuklarımızın antrenman saatlerini biraz daha geniş tutup futbol eğitimi ve öğretiminin verilmesi faydalı olmaz mı? şayet eğitimle ilgili kaynak arıyorsanız size geçmişte takımı çalıştıran jarabiyeski hocanın derslerine bakmanızı öneririm.
bu dönem den itibaren lütfen futbol hayatının sonuna gelmiş gelirken yanına kardeşlerini monte edilmesi istemiş bunda başarılı olmuş oyuncuları tekrar bir gözden geçirin. bu oyuncular takımı hep eksik oynattılar. fizik ve yaş olarak verimli olmaları koşmaları 90 dakika mücadele etmeleri zaten zor.
sayın sinan hocam koşmayan mücadele etmeyen oyuncuya lütfen formayı vermeyin. yıllardır şunu önerdim bir daha söyleyeyim. kontrat karşılıklı anlaşmadır. kulüp hocaya ve futbolcuya karşı mali bir taahhüt de bulunuyorsa, futbolcu da, hoca da kulübe karşı bir taahhüttü bulunmalıdır. hoca başarısızsa tazminatsız özür dileyip, kulüp'ü güç duruma düşümden görevi bırakmalı, futbolcuda hak edişlerinin maç başına olmasını kabul etmelidir. ben sözleşmeyi imzaladım garanti maaş gerisi ne hoş mantığı ile hareket etmemelidir. kazandır artı kazan profesyonellik bu değil mi?
saygı değer yöneticilerimiz sizlerin işiniz zor büyük bir sorumluluk aldınız inşallah büyük sponsorlar bulup birazcık olsun rahatlarsınız. allah kolaylık versin. selam ve dua.
esen kalınız.
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
04 Ekim | |
2020: BeÅŸiktaÅŸ (D) 1-0 | |
2014: Sivasspor (D) 0-1 | |
2009: Fenerbahçe (D) 0-3 | |
2003: Adanaspor 6-0 | |
1992: Sarıyer (D) 1-1 | |
1987: EskiÅŸehirspor (D) 0-1 | |
1970: Sakaryaspor (D) 1-0 | |
1959: Ä°stanbulspor 0-0 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |