maçtan 2 gün önce teknik direktörümüz fuat çapa, alışık olmadığımız bir şekilde taraftarlarla buluştu ve sezon öncesi takımın son durumunu, amaçlarını, nasıl bir oyun oynatacağını, futbolcuların nasıl kullanacağını son derece samimi bir şekilde bizlerle paylaştı. mesela azo ve zec'in milli takımdan döneceklerinden dolayı yorgun olacaklarını, sol bekte oynatacak oyuncu konusunda çok sıkıntı yaşadığını dile getirdi...
9. deplasman maçım... ve aynı zamanda gördüğüm 13. stad...
bir hafta önce alkaralar samsun temsilcimiz abreg ç. ile yaptığım doğu karadeniz turunda karar verdiğim samsun deplasmanına 4 arkadaşımla birlikte yola çıktık. lak lak ederek gidilen yolculuk sırasında tşof dinlenme tesislerinde durup bir şeyler atıştıralım dedik. kalkmaya yakın çaprazımızdaki masada oturan adamın acayip derece de cavcav'a benzediğini bizimkilere söylemek için kafamı çevirirken onun cavcav olduğunu anladım. serkanla (aka kona) yanına gidip selam verdik ve biraz sohbet ettik. o takımı desteklememizi isterken biz transfer yapmadığımız için birçok taraftarın ya da sempatizanın küskün olduğunu dile getirdik. o da klasik olarak genç oyuncu yetiştirip satıyoruz deyip rakamlar vererek giderlerini saymaya başladı... iyi yolculuklar dileyip yanlarından ayrıldık...
abreg ç. ÅŸehre girerken bizi karşıladı. saat 14:30 civarına geldiÄŸi için doÄŸrudan stada yol aldık. deplasman anısı olarak ilk gördüğümüz atkıcıda durduk. içinde kırmızı-siyahın bol olduÄŸu birer atkı aldık. deplasman giÅŸesinin eskiÅŸehir’deki gibi ev sahibi taraftarlarının yanında olmasına ÅŸaşırdık ama bizim için zaten dert yoktu. biletlerimizi aldık. samsun’dan esra da bize katıldı. samsunlu taraftarların arasında dolaşırken "hoÅŸ geldiniz"leri kabul ettik. bazıları ile muhabbet ettik. atkı deÄŸiÅŸtirme önerilerini ise yaz olduÄŸu için yanımızda getirmediÄŸimizden dolayı kabul edemedik ve yine hayıflandık... bir dahaki deplasmanda yanımıza bolca atkı almaya karar verdik... sanki lig maçına deÄŸil de avrupa kupası maçına gelen deplasman taraftarları gibi karşılanmaya alışkın olmamıza raÄŸmen bir kere daha gençlerbirlikli olmakla gurur duyduk...
stada girerken güvenlik görevlisine "bileti fazla kesmezseniz sevinirim. hatıra olarak saklayacağım" dedikten sonra şoka uğradım. zira, görevli bileti alıp bana üstünde "kutuya atılacak" yazan minik parçayı verdi. itirazlarım bir türlü sonuç vermedi ve görevli uzattıkça uzattı. deplasman biletimiz de böylece kutuyu boyladı...
maraton kısmı eskiÅŸehir atatürk’deki gibi diÄŸerlerine göre daha yüksek olan ve önleri kalın cam olmasından dolayı en altta oturanların bile görüş açısının bozulmadığı hoÅŸ bir stattı samsun atatürk. üstlerin tamamen kapalı olması da çok güzeldi. bana göre tek sıkıntı stadın akustiÄŸinin çok kötü oluÅŸu idi. zira 3 farklı tribünden gelen sesler ya birbirine karışıyor ya da boÄŸuklaşıyordu...
fuat hocanın dediÄŸi gibi sol bekte 19 yaşındaki efÅŸan ve saÄŸ bekte mehmet akgün yer alıyordu. ortada ise aykut ve burak. orta ve ileride ise milli maçtan yorgun dönen azo ve zec’ten mahrumduk. maçın yanılmıyorsam 11. dakikasında oktay'ın sıfıra inip yaptığı ortada mununga imkânsızı yapıp “kalede olmayan” kalecinin üstüne topu niÅŸanlaması ile saç baÅŸ yoluyorduk. fink'in ters uzun pasları ve kantlarda alvaro dominguez ile ekigho ehiosun'nun hızlı oyunu ile 37'de skor 0-3 oldu. çünkü efÅŸan ve mehmet akgün çok hata yapıyordu. ortada burak ise umut vermiyordu. 40'da yol yorgunu azofeifa, efÅŸan'ın yerine girdi. sola mehmet akgün geçti. saÄŸa cem can.
ikinci yarıda gençlerbirliÄŸi samsun’un geri çekilmesi ile baskılı oynamaya baÅŸlamıştı. ama bir yandan da azo'nun nefis oyun kuruculuÄŸuna yasin ve oktay'ın katkıları ile pozisyonları da bu baskıyı yaratıyordu. derken yasin'in düşürülmesi ve azo'nun nefis frikiÄŸi. bu frikikten önce evren'in "bu gol olur. ardından zec atar bir de kendi kalelerine 3-3 biter" sözlerine önce gülerken bir anda "hadi canım" demeye baÅŸladık. derken mununga-ermin zec deÄŸiÅŸimi. ve son olarak soner-harbuzi deÄŸiÅŸimi geldi. azo'nun nefis ÅŸutunun direÄŸin yanından gidiÅŸi. yasin'in düşürülüşü derken maçın son anları geldi. iÅŸte o anda azo'nun köşe vuruÅŸu ve burak'ın nefis kafa ÅŸutu ile skor 3-2'ye geldi. biz deli gibi bağırırken samsun tribünlerinden çıt çıkmıyordu. serkan'ın "bu sessizliÄŸi seviyorum. bu sessizliÄŸi seviyorum. sustular. sustular" diye bağırmalarına kahkahalar atıyorduk. 2 yıl önce konya'da 0-2'den yapılan 2-2'yi düşünmeye baÅŸlamıştık. derken 90+ bilmem kaçta yasin'i unutan kaleci ahmet ÅŸahin'in topu yere bırakması ve yasin'in tribünlerin kaleciyi uyarmaya çalışan çığlıkları arasında arkadan gelip topu alması ama güçsüz vuruÅŸu ve defans oyuncusunun hızlı bir deparla topu çizgiye yakın uzaklaÅŸtırması ama topun yine yasin’e gelmesi ve onun da çok kötü bir uzak köşeye vuruÅŸu ya da ortası ile harcanan pozisyonun ardından ÅŸok yaşıyorduk...
maçın ardından takımı alkışladık. ilk yarıdaki moral bozukluğumuzun yerini ikinci yarıdaki orta-ilerinin uyumu, kapalı takıma karşı gösterdikleri gol varyasyonları ve yasin'in son dakika pozisyonundaki ahlar-vahlara bırakıyordu...
bu arada ilk kez bir statta yabancı maçlardan alıştığımız "maçı 8.500 küsur biletli seyirci" izliyor anonsunu duyduk. stadın %80i dolu gibi olduğundan herhalde kombineliler sayılmıyor diye düşündük...
dönüş yolunda çakallı'nın menemenlerinden yedik. içindeki peynir ve sadece yumurtanın sarısının kullanılması gibi farklılıkların tadını güzelleÅŸtirdiÄŸini düşündük. serkan'ı uyanık tutma görevi bendeydi. sürekli lak lak etmeye çalışırken ankara'ya 30 km kalırken bir anda fiÅŸim çekilmiÅŸ gibi daldım! 2 gibi ankara'daydık. eski yeni’deki diÄŸer gençlerlilerle buluÅŸup biraz takıldık ve 4 gibi eve girdikten sonrasını hatırlamıyorum...
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
29 Mart | |
2023: Adanaspor 3-0 | |
2008: Denizlispor (D) 2-3 | |
2006: Ankaraspor 2-1 | |
1992: Bursaspor 2-3 | |
1987: Bursaspor 0-1 | |
1981: Beykoz (D) 1-2 | |
1969: Mersin Ä°dm. Yrd. 3-0 | |
1964: Feriköy (D) 2-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |