gençlerbirliği taraftarını diğer takım taraftarlarından ayıran önemli bir unsur daha var aslında.
mutlak başarı için çabalamıyoruz.
körü körüne neden yeniliyoruz, neden şampiyon olamıyoruz gibi sorulara cevap aramaktan ziyade neden daha iyi futbol oynayamıyoruzun peşindeyiz.
kısacası amaç skor üstünlüğünün dışında futbol seyir zevkini artıracak unsurların sağlanması.
kısacası tribüne gelen ya da evinden maçları takip eden gençlerbirliği taraftarlarının çoğunluğu oynanan oyundan zevk almanın peşinde.
elbetteki başarılı bir oyun ortaya koyup yenilmekten kimse zevk almaz fakat kötü bir oyunun ardından puanlar almaktansa iyi futbol ve kötü sonucun daha çok taraftarımıza haz verdiğini düşünüyorum.
bu nedenden dolayı şampiyonluk hedefindense güzel futbol ve hafta sonunu eğlenceli geçirebileceğimiz dakikalar çok daha rahatlatabiliyor.
mesela yalandan aldığımız bir galibiyettense, süper oynadığımız bir fb maçından puansız ayrılırken ''ulan biz oynadık şerefsiz alex attı'' yorumlarının olduğu bir maçta bulunabilmek belki daha güzel bile olabiliyor bizler için.
zaten ersun hocanın efsane takımının başarısı belkide buradaydı.
bir tane lüks sayılabilecek oyuncu yokken oynanan hevesli ve mantıklı futbol taraftar ve kulübü bir araya getirebilmişti.
valencia maçından sonra bile uzatma dakikalarının sonunda kaçan pozisyondn sonra kimse dönüp skoko'ya hakaret dolu cümleler kurmadı aksine ''tüh be ulan keşke girseydi o pozisyon'' yorumları yapıldı.
sonrasında başarının formülü gibi düşünülüp bize göre pahalı takviyeler ile takım güçlendirildi ama daha sezonun başında takımın çıkışını engellemek için bir takım önlemler alındı.
nasıl mı?
önce maçlarda şaibeli kararlar alınarak saha içinde sonuç almamız engellendi.
sonra,
fatih terim'in ya da abdullah avcı'nın takımlarının çıkışı nasıl engellendiyse aynı mantıkla daha önce gençlerbirliğinin başındaki ersun yanal milli takıma davet edilmiş ve takımın içindeki taşlar oynatılarak ligin tepesindeki sıralamanın aynı kalması sağlanmıştı.
bu durumdan takım ve taraftar olarak gurur duyduk. iyi de halt ettik.
aynı dönemleri 30 yaş ve üzerineki arkadaşlar yakınen bilirler.
fırtına gibi esen gaziantep takımı nasıl oldu da son 2 maçından önce fb'ye sonra da gs ye yenilerek şampiyon olacakken 3.oldu ve şampiyonlar ligi yerine uefa'ya gidiverdi.
kadıköy'de gaziantep 0-3 öndeyken devre bitti. ikinci yarı maç nasıl olduysa 4-3 bitti garip olan 4 golünde videolarını seyredince çıkıveriyor. ya savunma bıakıyor, ya kaleci çıkmıyor ya da ...
bir hafta sonra gaziantep 1-0 önde kapadığı ilk yarı sonrasında kendi evinde nasıl oluyor da 1-2 kaybediveriyor gs'ye izlemek lazım.
kısacası ercüment bey,
sizin liginizde şikeye çanak tutan federasyon, hakem camiası, kulüp başkanları ve gerizekalı kör kulüp taraftarları olduğu sürece şampiyon olunamaz, oldurmazlar,
ee naapcaz? cepteki parayı mal gibi harcamayalım takımı ligde tutacak formüller üretelim yeter mi diyeceğiz.
malesef evet.
onun içinde sevmediğin başkan olmasa göztepeden, ankaragücünden farkın olmayacak.
bunun içinde eğlence olsun yeter diyoruz.
diyeceksin ki '' böyle şerefsiz bir şekilde ligde kalacağıma 3.ligde oynayayım''
buyur oyna ozaman!
kime ne faydası olacak.
ben hafta sonu takımım gs ile fb ile oynarken görememiş olacağım.
adım süper lig takımları arasında olmayacak.
aldığım para da oynayan futbolcu da olmayacak.
saçma sapan bir takımım olacak.
adamlar da işin bu tarafını düşünüyor.
en azından çark dönsün, tesis çalışsın fabrika işlesin, üretim durmasın diyorlar.
şike davası güzelim federasyon tarafından ortadan kaldırılınca asıl şerefsizlik altına imzalar atılmış oldu.
sen yine dua et şerefli bir takımın taraftarısın.
elbetteki bu şerefsizlere çanak tutan kimileri oldu ama onlar takımdan dışlandılar.
diğer anadolu takımlarında olduğu gibi.
diyorsan ki süper yetenek alalım.
alalım,
forma mı satacağız, hakemlerimi alacağız?
adamın birine verecekler 3-5 kuruş gelecek benim oyuncumun ayağını kıracak, gözünü patlatcak
ya da hakemi satın alacaklar adama ilk günden kırmızıyı çakacak
veya senin takımındaki başka adamı satın alıp puanlar kaybettirecek
sonuçta süper yetenek başarısız bir takımda kaldığını görünce gs'nin verdiği paraya koşacak ve seni satacak.
sen de buradan çıkıp satılır mı o adam diye yorumlar yapacaksın.
seneler evvel bir risp'imiz vardı.
mehmet ali çetinkaya(gencler.org) çok sever kendisini.
neden ayrıldığı konusunda üzüldüğüne de şahit olmuşluğum vardır.
çoğumuz da çok sevdik risp'i.
fakat beştepe tesislerine ve arazisine göz koyan şerefsiz bir belediye başkanının daha ileri gitmesine engel olabilmek için sus payı olsun diye takımımızdan ayrılmış olduğunu duymak işin daha acı kısmı.
kurduğu takımda yaptığı metrodan ileri gidemedi ya neyse...
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
20 Nisan | |
2021: Kayserispor (D) 2-2 | |
2019: Ä°stanbulspor 1-0 | |
2012: Antalyaspor 3-2 | |
2002: BeÅŸiktaÅŸ 1-1 | |
1997: Vanspor (D) 0-3 | |
1996: Karşıyaka 2-0 | |
1986: BeÅŸiktaÅŸ 1-2 | |
1980: Tokatspor 1-1 | |
1975: Rizespor 0-0 | |
1968: Altınordu 2-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |