->"Her Yıl O Hafta" istatistiÄŸi eklendi (23.10.2008)<-     ->"Rakipler ve Belalıları" Ä°statistiÄŸi eklendi (17.10.2008)<-     ->1. Ligde yaptığımız maçlar 100dönümlerine eklendi (26.02.2008)<-     ->Hava Durumu bölümü eklendi (31.01.2008)<-     ->"Seri Sonu" istatistikleri eklendi (30.12.2007)<-     ->Yılın Futbolcusu Anketine son yedi günde aldığı oy sayısı eklendi (08.12.2007)<-     ->Okumalık bölümü arama motoruna eklendi (07.12.2007)<-
 
 
 Basit Arama Sonuçları
Arama sonuçları ekranına geri dön  
Haberler içerisinde " vefa" anahtar kelimesinin bulunduÄŸu kayıtlar;

02.04.2009 - Röportaj

İlhan Cavcav'a hiç yanlış yapmadım!

Cem Onuk, Gençlerbirliği Kulübünün ikinci adamı olarak bilinir.

Yani İlhan Cavcav'ın sağ koludur.

Kulübün yönetiminde, teknik direktör değişiminde, futbolcu alımında hep
o vardır.

Söyleşide anlattıkları çok ilginç geldi bana..

Meğerse kulüpte bizim bilmediğimiz neler yaşanıyormuş..

Ne olacak sizin haliniz diye klasik bir soruyla başlayalım.

Gençlerbirliği 2-3 yıldır yeniden yapılanma sürecine girdi. Başarılı olan bir takım vardı, o takımdan yeniden genç bir kadro oluşmaya başladı. O dönemin tecrübeli oyuncularının hepsi takımdan ayrıldı. Bu da biraz takımın balansını bozdu ki bozunca toparlamak da bir hayli zaman aldı. Kulübün içinde bulunduğu durum, antrenörlerin istekleri, yapılan transferler eskisi kadar başarılı olmadı.

Yani durumunuzdan "utanıyorum" anlamı çıkıyor.

Evet öyle de söylenebilir. O eski herkesin korkulu rüyası, seyir zevki veren bir takım yerine kümede düşmemeye oynayan ve bu kadar boynumuzun eğik olduğunu hatırlamıyorum. Ama maalesef böyle bir başarısızlık söz konusu.

Başarısızlıkta en büyük rolü kim oynadı?

Herkesin bu başarısızlıkta rolü var. En büyük etkenlerden biri de 3 yıl önce yaşanan kongreden sonra dostlarımızdan gelen anormal bir kulübü yıpratma politikası. Halbuki destek olsalar, bu sene ayrılırsın, bir dahaki yıl gelir yine kulüpte çalışırsınız. Bunlar kulübün dışarıdaki prestij kayıplarıdır. Ben babam gibi sevdiğim bir insandan darbe yedim. Benim babam 1992 yılında vefat etti. Ama ağzımdan onunla ilgili kimse laf duymamıştır. Onlar bende kalsın.. Bu kişi Atilla Aytek'tir.

Atilla bey iyi insan olarak bilinir.

Ama ondan bana bir takım suçlamaların gelmesi beni çok yaraladı. Çünkü ben burada onunla 17 yıl çalıştım. Beraber güldük, beraber ağladık. Biz çoğu zaman kulübün sportif olaylarını konuşmak yerine bu olaylar gündemimize oturdu. Biz bunları kimseye anlatamadık. Takıma yansıtmamaya da özen gösterdik ama ne kadar yansıtamazsınız?

Ligdeki durumunuz da öyle vahim de değil

Ben inanıyorum ki bu sene Gençlerbirliği takımı üst sıraları hedefleyen, yine eski o güzel günlerine dönen bir ekip olacak. Şu anda ligde tutunma gibi bir olayımız söz konusu. Ama ligi olabildiğince iyi bir yerde bitiririz.

Yabancı transfer politikanız eleştiriliyor. Eskiden futbolcuları yerinde izler alırdınız. Bu aralar olmuyor galiba?

Bazı nedenler var. Eskiden yabancı transferleri ben ve İlhan Cavcav yapardık. Şimdi bunu bir grup halinde yapmaya başladık. Çünkü kulübün büyümesinden dolayı yetişemiyoruz iç işlerine. Ve diğer nedenler bizi kulüp içinde oturmaya sevk ediyor. Bilhassa ben eskisi akdar oyuncu izlemeye gidemiyorum. Onun için ekiple beraber yapmaya çalıştık ve başarısız olduk bunu kabul ediyorum. Ama ikinci dönemde biraz eskisi gibi asıldık. Kolay değil, daha yeni 3 günlüğüne Avustralya'ya gittim. Bir gün git, bir gün gel. İki gün maç seyret, bunlar gerçekten çok zor şeyler..

"BEN BU OYUNCUYU Ä°STEMÄ°YORUM" DEDÄ°

Çok sık hoca değişikliği de yapıyorsunuz?

Doğrudur, onun bazı sebepleri var. Bazen istemeden gönderdiğimiz hocalarımız da oldu.

Bülent Korkmaz'la Nick Carle yüzünden ayrıldığınız doğru mu?

Geçen sene biliyorsunuz 3 hoca değiştikten sonra Bülent Korkmaz geldi. Ben Nick Carle'yi oynatmak istemiyorum diye rapor verdi. Bundan önce ilk geldiğinde de bana bizzat şunları söyledi: "Nereden buldunuz bu oyuncuyu, kim aldı, sizi tebrik ediyorum. Böyle bir futbolcuya çok az rastlanır" dedi. Ve tam 3 gün sonra tekrar geldi. "Ben bu oyuncuyu istemiyorum" dedi. İnanılır gibi değil!

Genel de böyle sorunlar yaşıyorsunuz değil mi?

Bazı Türk antrenörlerin en büyük hatası şu: Sporcu sabah gelecek akşam gidecek. Tamam doğrudur bazı kurallara uyması gerekir. Ama yeni gelmiş yabancıya alışması için biraz zaman verilmeli. Onların da ailesi var, eşi ve çocukları var. Sabah, öğle akşam yemeklerini kulüpte ye, sadece uyumaya eve git. Böyle şey olmaz. Yabancı oyuncu, "Eşim bu şehirde yabancı bize biraz zaman gerekli" diye söylüyor. Ama teknik adam hayır cevabını veriyor. Mesela öyle kaybettik Nick Carle'yi.

Bu şekilde kaybettiğiniz başka var mı?

Olmaz mı? Bir hiç uğruna Petkoviç gibi kaybettiğimiz değerli yetenekler oldu.

Alınmayın ama bir şey söylemek istiyorum. Bu durum yönetim zaafı değil mi?

Bakın bir şeyler oldu bize.. Bir yerde bir eksiklik var. Hatta kendimize çok sorular sorduk. Ama radikal kararlar alamadık.

Engin ve El Saka olayında da mı hata yaptınız?

O konuda şunu söyleyebilirim. O dönem takımın başarısızlığı bizi etkiledi. Hep alt sıralardaydık. Puan olarak iyi bir yerde olsaydık zaten bunlara göz yummazdık. Bu riske girememek kulübün hatasıydı.

Madem bu futbolcuları gönderecektiniz, Mesut Hoca niye gitti?

Mesut hocanın kendisi ayrıldı. Mesut hoca ile bu konuyu başta beraber konuştuk. Böyle bir karar aldık ama bizim üstümüzde insanlar var bir de o dönem takımın başarısız ortamı var. Engin çok iyi futbolcu ve kimse kaybetmek istemez. Engin gibi bir oyuncuyu çok uzun sürelerde insanlar arasalar da bulamıyorlar. Ankaraspor'da bir tane Özer Hurmacı, Gençlerbirliği'nde de Engin vardı. Ama maalesef yetenekli oyuncuların da bu tip sıkıntıları çıkabiliyor.

Bu tip sıkıntılar düzeltilemiyor mu?

Engin aslında çok iyi bir çocuk. Fakat kendi iç problemlerini çözemedi. Kendisiyle biraz barışık değil. Hayat görüşünü değiştirdi. Futbolcu gibi yaşamadı. Yoksa ona "futbolcu gibi yaşarsan kamyonla para kazanırsın" demiştim.

Geri dönüşü var mı?

Engin bizim oyuncumuz. Başarılı olur da dediklerimi yapmaya çalışırsa bir dahaki yıl gelir bizimle oynar. Ama yok derse bunun karşılığı 2 milyon eurodur. Getirirse bize sormadan bile gidebilir.

Samet hocayla dokunuz uyuÅŸuyor, deÄŸil mi?

Kesinlikle.. Burada antrenörün iÅŸine karışan yok. "GençlerbirliÄŸi’nde iÅŸime karışılıyor" diye biri çıkıp söylerse alnını karışlarım. GençlerbirliÄŸi baÅŸkanlıkla iÅŸleyen bir kulüp. Sadece hocayla sohbet eder, baÅŸarı ve iyi dileklerimizi sunarız.

Başkan Cavcav'la Tozo ve Sandro'nun transferi konusunda ters düştüğünüz doğru mu?

Başkan beni bu konuda çok üzdü. Gençlerbirliği'nin menfaati dışında hiçbir şey yapmadım. Ama ne hikmetse araba değiştirsem olay oluyor. 450 milyar liraya takasla ev alıyorum o bile konuşuluyor. Daha evi de teslim almadım, tapusu bile üzerimde değil. İnanın iki ay uyuyamadım. Dokuz aydır sigara içmiyordum, yeniden başladım.

İlhan Cavcav'a hiç yanlış yaptınız mı?

Asla ve asla.. Bakın İlhan Cavcav'a Karşıyaka'ya gittiğim dönemde yanlış yaptım gibi görüldüm. İlhan Bey benim için çok farklı bir yerde. Başkanla birgün para konuşmadım. Eskiden oyuncu izlerken terminallerde sabahlardım. Orada simit yer çay içerdim. Rahmetli Nizam ağabey taksi parası bile vermezdi. Banklarda oturur, kahvede bir bardak çay içebilirdik. Para yoktu. Gençlerbirliği'nde sabun alınırken bile İlhan Bey'e sorulurdu. Yani bu kulübün nereden nerelere geldiğini ben çok iyi bilirim. Onun için bu kulübün parasını, kendi paramı nasıl harcıyorsam onu da öyle harcarım.

HER KAREDE ALIN TERÄ° VAR!

Başkana çok bağlısınız anladığım kadarıyla..

Ben her şeyimi Gençlerbirliği kulübüne ve İlhan Cavcav'a borçluyum. Ama burada çalışan bir arkadaş kalkıp benim için öyle bir lakırdı etti ki buna kayıtsız kalmam mümkün değildi. Bazı insanlar Cem Onuk'u hazmedemiyor. Cem Onuk Gençlerbirliği kulübünün her karesinde alın teri olan bir insandır. Cem Onuk para da kazanıyor tabii ki. Tabii ki iyi arabaya da bineceğim.

Bu soru özel olacak ama çok mu mal varlığınız var?

Bu sektörde 20 yıldır çalışan bir insanım. Bir yazlığım, bir kışlığım, biri eşimin biri benim iki de arabamız var. Başka da bir şey çıkarmaları mümkün değil.

Başkan da artık eleştiriliyor..

Bakın size bir şey anlatayım. İlhan Cavcav'ı birgün hasta yatağında ziyaret ettiğimde ilk sorusu "Cem çocukların maç primini verdin mi?" diye oldu. O durumda bile futbolcuların alacaklarını düşünüyor. Bu insana laf söylenir mi? Asla söylenmemesi gerekir. Hataları herkes yapar. Siz kendinizi onun yerine koyun. Her taraftan saldırıya uğruyorsunuz. Kendi yönetim kurulu üyeniz bile çıkıp, "Takımı ne hale getirdiniz1 diyor. Bunlar hiç hoş değil tabi. 53 yaşındayım, daha hiçbir kulüpte bizdeki gibi muhalefet anlayışı görmedim.

Hacettepe'ye de katkınız çok oldu. Durumuna üzülüyor musunuz?

Kuruluşundan bu yana emeği olan bir insanım., tabii ki içinde bulunduğu durum bizi üzüyor. Ama bizde o güç var. İstersek Hacettepe tekrar o eski dünlerine döner. Bundan yana hiç kuşkum yok.

Gençlerbirliği ile birlikte düşse ne yapardınız?

İki seçenek var. Birincisi daha hırslanıp bu takımı el birliği ile çıkarırsınız, ikincisi de istifa edip çekip gidersiniz!

Röportaj: Gezin Oyman

Kaynak : Sabah Ankara



 DiÄŸer Sonuçlar

  Takım O Av. P
1 Eyüpspor 34 46 75
2 Göztepe 34 40 70
3 Sakaryaspor 34 15 60
4 Bodrumspor 34 21 57
5 Çorum FK 34 19 56
6 Kocaelispor 34 7 55
7 Boluspor 34 -2 53
8 Bandırmaspor 34 17 50
8 Gençlerbirliği 34 6 51
10 BB Erzurumspor 34 -4 44
11 Ãœmraniyespor 34 -7 43
12 Manisa FK 34 0 40
13 Keçiörengücü 34 -9 40
14 Adanaspor 34 -17 39
15 Şanlıurfaspor 34 -6 38
16 Tuzlaspor 34 -12 38
17 Altay 34 -61 16
18 Giresunspor 34 -55 7
* Takım adlarına tıklayarak takımların performans tablolarına ulaşabilirsiniz.